7 Ağustos 2013 Çarşamba

Stüdyo Osep artık yok!@MİLLİYET - Yasemin Bay



‘Stüdyo Osep’ artık yok!

Türkiye’deki ilk renkli fotoğraf baskısını yapan, 1960’lı yılların en eski ve önemli fotoğrafçılarından Osep Minasoğlu, dün sabaha karşı 86 yaşında hayatını kaybetti

Yasemin Bay

On sene önce, bir fotoğraf sergisinde tanıştık. Sergiyi gezerken Osep girdi içeriye. Yanımda durup fotoğraflarla konuşmaya başladı. Ben daha 17 yaşındaydım ve ‘Bu adam kim, ne acayip’ dedim. Sergiyi bırakıp Osep’i izledim. İlginç de görünüyordu; üzerinde eski bir trençkot, çok eski bir fotoğraf makinesi çantası. Sonra Osep bana döndü “Hafızam iyi değil, tanışıyor muyuz?” dedi. Böyle tanıştık. ‘Fotoğrafçı mısınız?’ diye sordum, “Evet fotoğrafçıyım. Hayatım boyunca fotoğraf dışında bir şeyden para kazanmadım’ dedi. İddialı bir laftı; sonradan öğrendim ki doğruymuş.”


Bir süredir tedavi görüyordu

Sanatçı Tayfun Serttaş, 2009’da yaptığımız röportajda Minasoğlu ile tanışmasını bu sözlerle anlatmıştı. Serttaş, Türkiye fotoğraf tarihi için büyük önem taşıyan ama ne yazık ki unutulup giden Minasoğlu’nu tekrar ortaya çıkarmış; Osep’in arşivinden olağanüstü bir sergiye imza atmıştı. Yeşilçam oyuncularının da fotoğrafçısı Minasoğlu, bir süredir Bomonti - Petites Soeurs Bakımevi’nde tedavi görüyordu. Dün sabah ansızın hayatını kaybetti.
Minasoğlu, 16 yaşında başladı fotoğraf hayatına. Kodak firması 6-7 Eylül olaylarında zarar görünce işsiz kalmıştı. Paris’e gitti. 1960’lı yılların sonunda renkli fotoğraflara imza attı; bu Türkiye’de bir ilkti. İlk renkli fotoğraf baskısını da o yaptı. Dünyada ilk kez 35 mm sinema filmini dia haline getiren de oydu. Minasoğlu için cumartesi günü 12.00’de Balıkpazarı’ndaki Surp Yerrortutyun Üç Horan Kilisesi’nde tören düzenlenecek. Cenazesi ise Balıklı Ermeni Mezarlığı’na defnedilecek.

‘12 senelik hayat arkadaşım’

Çağdaş sanatçı Tayfun Serttaş, en büyük aşkını kaybetmenin hüznü içindeydi: “Bu kadar ani beklemiyordum ölümünü. Onu tek bir sözle ifade edemem; 12 senelik hayat arkadaşımı, sevgilimi kaybettim...
Tüm bu cenaze prosedürleri içinde sürekli ‘Nesi oluyorsunuz’ diye soruyorlar, ben onun yoldaşıyım. Bir sanatçı olarak başka bir sanatçının arkasından onun sürecini en iyi şekilde nasıl devam ettireceğimin, ona nasıl veda edeceğimin derdindeyim şu anda.”

Hiç yorum yok: